By 
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) ana yükleniciliğinde F-16 savaş̧ uçaklarına yönelik olarak geliştirilen Elektronik Dayanak Podu (EDPOD), gerçek radar sistemlerine karsı gerçekleştirilen tüm testleri muvaffakiyetle tamamladı. TÜBİTAK BİLGEM sayesinde elektronik harp alanında Türkiye’ye stratejik bir üstünlük daha kazanmış oldu. Gör, kaydet, paylaş
EDPOD, düşman radarlarının (hedef ve takip radarları, füze güdüm radarları ve amaç aydınlatma radarları gibi) yaydığı sinyalleri algılayarak bu tehditleri tanıma, kayıt altına alma ve anlık konum bilgisiyle tahlil etme yeteneklerine sahip bir elektronik dayanak sistemi olarak konumlanıyor. Bilhassa savaş uçağının misyon sonrasında yapacağı değerlendirmelerde büyük ehemmiyet taşıyan radar temas ve pozisyon bilgileri, EDPOD sayesinde yüksek kapasiteyle kaydedilebiliyor.
Sistem, yalnızca pasif bir dinleyici olarak kalmıyor; tıpkı vakitte tehdit algılandığında bu dataları inançlı bilgi kanalları üzerinden dost ögelerle paylaşabilecek biçimde tasarlandı. Bu özellik, savaş alanında eşzamanlı farkındalık ve uyum açısından kritik bir avantaj sağlıyor. Çünkü tespit edilen sistem süratli bir formda nokta atış ile imha edilebilecek.
Yurtdışında geliştirilen emsal sistemlere kıyasla EDPOD’un en dikkat çeken istikametlerinden biri, kritik bileşenlerinin tamamının yerli imkanlarla geliştirilmiş olması. TÜBİTAK BİLGEM’e bağlı İleri Teknolojiler Araştırma Enstitüsü (İLTAREN) tarafından geliştirilen sistem, Türkiye’nin elektronik harp kabiliyetinde kıymetli bir dönüm noktası olarak bedellendiriliyor.
Elektronik harp nedir ve neden kıymetli?
Elektronik harp (EH), elektromanyetik spektrumu kullanarak düşman sistemlerini tespit etmek, yanıltmak ve etkisiz hale getirmek emeliyle kullanılan sistemlerin genel ismidir. Üç temel bileşenden oluşur: elektronik takviye (ED), elektronik taarruz (ET) ve elektronik korunma (EK). EDPOD, bu üç sacayağının birincisini oluşturan elektronik dayanak vazifesinde hayati bir rol üstleniyor. EDPOD, bir “pod” olarak F-16 uçaklarının dış gövdesine entegre edilen, modüler bir sistem. Bu modüler yapı sayesinde farklı misyon cinslerine uygun olarak kolay kolay takılıp çıkarılabiliyor.
