By TÜRK Tarih Kurumu’nda (TTK) gerçekleştirilen ’20’nci Yüzyılda Güney Kafkasya ve Anadolu’da Türklere Yönelik Ermeni Mezalimi Paneli’nde, Ermeni çetelerinin 20’nci yüzyılda Doğu Anadolu Türkleri başta olmak üzere, Dağlık Karabağ ve öteki bölgelerde Türklere yönelik şiddet aksiyonları ele alındı.
Türk Tarih Kurumu ve Azerbaycan Büyükelçiliği iş birliğiyle düzenlenen ’20’nci Yüzyılda Güney Kafkasya ve Anadolu’da Türklere Yönelik Ermeni Mezalimi Paneli’, Türk Tarih Kurumu’nda yapıldı. Panele Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Memmedov ve Türk Tarih Kurumu Lideri Yüksel Özgen katıldı. Türk-Ermeni ilgileri uzmanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in idaresinde gerçekleştirilen panelde, 20’nci yüzyılda Ermeni örgütlerinin Doğu Anadolu Türkleri başta olmak üzere, Kafkaslardaki ve dünyanın pek çok bölgesindeki Türklere yönelik mezalimi ele alındı.
‘SALDIRGAN SİYASETTEKİ TEMEL ‘BÜYÜK ERMENİSTAN’ İDEALİ’
Türk Tarih Kurumu Lideri Yüksel Özgen, Türkler dışındaki milletlerin gereğince konuşmadığı bir mevzuyu ele alacaklarını belirterek, “20’nci yüzyılın başlarında Anadolu ve Kafkasya’da Müslüman Türk halkının maruz kaldığı Ermeni zulmünü ele almak üzere bir ortaya gelmiş bulunuyoruz. Ermenilerin bu saldırgan siyasetlerinin temelinde, ‘Büyük Ermenistan’ ülküsüne ulaşma gayesi yatmaktaydı. Bu gaye doğrultusunda, Müslüman-Türk nüfusun ağır olduğu bölgelerin demografik yapısının değiştirilmesi ya sürgün ya da katliam yoluyla sağlanmaya çalışılmıştır. Osmanlı arşivleri, o periyoda ilişkin evraklarla bu süreci açık biçimde ortaya koymaktadır. Örneğin Osmanlı arşivlerinde yer alan; doğu vilayetlerinden gelen telgraflarda halkın yaşadığı endişe, yardım davetleri ve bölge valilerinin durum tespitleri ayrıntılı biçimde kayıt altına alınmıştır. Bugün hala kelam konusu bölgelerde açılan toplu mezarlarda, bayan ve çocuk iskeletlerine rastlanmakta, bu da olayların sivilleri amaç aldığına dair en somut delillerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
‘NORMALLEŞME ÇOK DOĞALDIR’
Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türk Tarih Kurumu Lideri Özgen ve grubuna teşekkür ederek, “Tarihin o denli bir kesitinde yaşıyoruz ki bugün Türk Tarih Kurumu üzere teşkilatlara, bilim beşerlerine çok ağır bir görev düşüyor. Bildiğiniz üzere Ermenilerle Türkler ortasında olan bu savaşlar, hengameler uzun yıldır sürmektedir. Ermeniler, öbür bir devletin, batının, emperyalizmin Osmanlı’ya karşı kullandığı bir millete çevrildi. Kendi tarihlerini de bozdular” diye konuştu.
Memmedov, Türkiye ile Ermenistan ortasındaki olağanlaşma sürecine değinerek, “Bu da çok doğaldır. Zira her bir savaş bir vakit başlıyor, bir gün bitiyor. Her bir savaş bir barışla tamamlanır. Bu barışın da gelmesine bir gereksinim var. Bunu anlamayan, yanlış tarihle iddialanmış, hasta bir tefekkürle büyütülmüş Ermenilerin bu jenerasyonu anlamasa da biz anlıyoruz bunu. O yüzden uzun bir barış gerektir” tabirlerini kullandı.
