By
ORZAKS İlaç Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu şirketin 2024’te kutu bazında yüzde 30’luk bir büyüme gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu yıl geçen yıldan daha büyük bir büyüme gayesi planladık. 4 milyar TL olan ciromuzu 6,2 milyar TL’ye çıkarma maksadımız var. 2020 yılından beri küresel pazarlara açılmak üzere çok önemli yatırımlar yapıyoruz. 2024 yılında 247 milyon TL’lik bir ihracat cirosu gerçekleştirirken, 2025 yılında ise 990 milyon TL’lik bir ihracat cirosuna ulaşım hedefliyoruz. Ayrıyeten 2024 yılı sonu itibariyle 48’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Dünyanın 7 farklı kıtasına ihracat gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim” dedi.
Orzaks İlaç Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu şirketin 2024 performansını ve 2025 maksatlarını anlattı. 2003 yılında sıhhat profesyoneli vesilesiyle destek besin pazarıyla karşılaştıklarını belirten Alimoğlu, “Takviye besin pazarına baktığımızda, dünyada yükselen bir trendken, Türkiye’de ise emekleme kademesinde olduğunu fark ettik. Önemli bir yatırım potansiyeli teşkil ettiğini gördük ve bu manada 2004 yılında Orzaks İlaç’ı kurarak yola çıktık. Ocean markamızı tescil ederek, Amerika, Kanada, Almanya ve gibisi ülkelerde private label fason üretimi gerçekleştirerek eseri Türkiye pazarına sunduk. 2013 yılına geldiğimizde, artan üretim hacmimizi karşılayabilmek, kalite standartlarımızı üst hakikat çekebilmek ve eser portföyümüzü süratli genişletebilmek ismine İstanbul İkitelli’de birinci fabrikamızı kurduk. 2020 yılına kadar bu fabrikada faaliyetlerimizi sürdürdük. 2020 yılında ise yeniden kapasitemizi daha üst çekebilme ve tıpkı vakitte küresel pazarlara girme amacımız vardı. Bu pazarlardaki standartları da en üst seviyede karşılayabilmek ismine İstanbul İkitelli’de, Türkiye’nin bugün en büyük besin desteği üretim kapasitesine sahip olan ikinci fabrikamızı kurduk” dedi.
‘2024 YILINDA KUTU BAZINDA YÜZDE 30’LUK BİR BÜYÜME GERÇEKLEŞTİRDİK’
Şirketin 2024 yılı değerlendirmelerini paylaşan Alimoğlu, kuruluşundan beri bütçe ve maksat odaklı çalıştıklarını söyledi. Alimoğlu, “20 yıldır aralıksız bir biçimde koymuş olduğumuz amaçları de gerçekleştirdiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bu manada 2024 yılı da bizim için keyifli bir yıl oldu. Kutu bazında yüzde 30’luk bir büyüme gerçekleştirirken, 4 milyar TL’lik bir ciroyla 2018 yılından beri sürdürdüğümüz pazar liderliğini 2024’te de perçinlemiş olduk. Büyümemizin gerisindeki en temel motivasyonlardan kimileri Orzaks’ın aralıksız bir halde üretime devam etmesi, insan kaynakları manasında takımını genişleterek nüfusunu güçlendirmesi, Ar-Ge çalışmalarıyla eser portföyünü genişleterek pazarlama faaliyetlerini güçlendirmesi Türkiye’de pazar lideri olmasını sağladı. Bu manada 2024 yılında da piyasaya sunmuş olduğumuz yeni eser portföyleri, firmanın bu başarıyı elde etmesinde değerli faktörlerden birisi oldu” diye konuştu.
‘BU YIL CİROMUZU 6,2 MİLYAR TL’YE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ’
Alimoğlu, “Büyüme trendimizi sürdürebilmek ismine 2025 yılında da takımımızı ve istihdamımızı genişleterek faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Münasebetiyle, geçen yıldan daha büyük bir büyüme amacı planladık ve bunun gerçekleşmesini umuyoruz. 4 milyar TL olan ciromuzun 6,2 milyar TL’ye çıkması üzere bir maksadımız var. 2020 yılından beri biz küresel pazarlara açılmak üzere çok önemli yatırımlar yapıyor ve odağımızı küresele dönüyoruz. 2024 yılında 247 milyon TL’lik bir ihracat cirosu gerçekleştirirken, 2025 yılında ise 990 milyon TL’lik bir ihracat cirosuna ulaşım hedefliyoruz. Tüm bunları gerçekleştirirken, yatırımlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Bir taraftan büyüme gereksinimimiz doğrultusunda üretim kapasitemizi arttırmaya devam ederken öteki taraftan da Ar-Ge faaliyetlerimizle işimizi kolaylaştırarak yeni eserleri geliştirmeyi sürdürüyoruz” sözlerini kullandı.
‘2018 YILINDA AR-GE ÇALIŞMALARI BAŞLATTIK’
2018 yılında başlattıkları Ar-Ge projesinden bahseden Alimoğlu, “Biyoteknolojik sistemlerle probiyotiklerin eldesi projesi. Destek besin pazarının 2004’lü yıllarda başladığımızda yüzde 90 oranında ithalattan oluşan bir pazar olduğunu söyleyebilirim. Bugün gelmiş olduğumuz noktada, Orzaks’ın güçlü liderliğinde bu pazarın yüzde 60 oranında yerleştiğini belirtmekte yarar görüyorum. Maalesef, kullanmış olduğumuz eserler çok yüksek oranda ithalata dayalı eserler. Biz Türkiye pazarında bitmiş eserlerle ilgili olarak liderliğimizi sürdürürken, sanki destek besin pazarında ham husus konusunda da öncü olabilir miyiz fikriyle yola çıktık. Bunun sonucunda probiyotik ham hususunun üretilmesi üzerine 2018 yılında Ar-Ge çalışmaları başlattık. Türkiye’nin 7 farklı coğrafik bölgesinden, anne sütü, inek sütü, topraktan ve fermente eserlerden çeşitli kaynaklar toplayarak bu eserlerden probiyotik suşları izole ettik. Binin üzerinde probiyotik suşu izole ederken, bunların probiyotik özelliklerini göz önünde bulundurduk” diye konuştu.
‘2025 YILINDA ÜRETİM KAPASİTEMİZİ YENİ BİR YATIRIMLA DESTEKLEYECEĞİZ’
21 eseri destek besinde, ilaç endüstride, besin endüstride kullanılabilir seviyeye getirdiklerini belirten Alimoğlu, “Dolayısıyla 2025 yılında üretim kapasitemizi probiyotik ham hususların üretimi manasında yeni bir yatırımla destekleyeceğiz. Bir taraftan biyoteknolojik yollarla probiyotik projesini başarılı formda sonuçlandırdıktan sonra “2022 yılında ham unsur üretim potansiyelimizi genişletebilir miyiz?” diyerek yola çıktık. Mikroalglerden, bitkisel omega 3, bitkisel protein, astaksantin, beta karoten ve B12 vitaminin formlarını üretmek üzere yeni bir Ar-Ge çalışmasına başladık. Bu Ar-Ge çalışmamıza ilgili olarak da muhakkak bir seviyeye geldik ve şu an üretim kapasitesini desteklemek ismine bu manada yeni bir yatırım gerçekleşiyor olacağız. Birebir vakitte bu ham unsur eldesi projemizin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından stratejik yatırım atak kapsamında desteklendiğini de belirtmek isterim” dedi.
‘İSTANBUL’DAKİ FABRİKAMIZDA AYDA 2,5 MİLYON KUTU ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİBİZ’
Alimoğlu, “Bir taraftan üretim hacmimiz arttığı için üretim kapasitemizi de arttırmak üzere yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Şu an da İstanbul’daki fabrikamızda ayda 2,5 milyon kutu üretim kapasitesine sahibiz. Hasebiyle bu süreç içerisinde satış hacmimiz arttıkça üretim kapasitesini arttırmak üzere yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bugün 2024 yılı sonu itibariyle 48’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Dünyanın 7 farklı kıtasına ihracat gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. Rusya Federasyonu Azerbaycan, Kazakistan, Vietnam, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan olarak sıralayabiliriz. Bugün bizim için en büyük potansiyelin Bağımsız Devletler Topluluğu olarak nitelendirdiğimiz bölgede olduğunu görüyoruz. Gerçekten bunun sonucunda Kazakistan’da bir fabrika kurma kararı aldık. Bir taraftan fabrika kuruluş süreçlerini sürdürürken, öteki taraftan Kazakistan’da kendi satış pazarlama takımımızı kurarak buradaki know-howumuzu oraya taşıyarak distribütörlük modeli yerine kendimiz orada devam edeceğiz. Distribütörlük modeliyle pazarımızı globalde büyütmeye çalışırken, Amerika Birleşik Devletleri’nde, İngiltere’de, Almanya’da, Polonya’da ve Dubai’de kendi firmalarımızı kurarak dijital platformlarda satış hacmimizi geliştirmek üzere faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
‘KAZAKİSTAN’DAKİ FABRİKAMIZIN ÜRETİMİNE BU YIL BAŞLAYACAĞIZ’
Kazakistan projesine değinen Alimoğlu, “Projeye bu yıl itibariyle başlamayı hedefliyoruz. Yatırımın büyüklüğü yaklaşık olarak 35 milyon Euro olup kademeli olarak bu yatırım gerçekleştirilecektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı stratejik yatırım hamlesi kapsamında, mikroalglerin eldesi ve probiyotiğin pilot ölçekten endüstriyel boyuta taşınmasıyla ilgili olarak 1,2 milyar TL’lik bir yatırımımız olacak. 2025 yılı içerisinde bu yatırımı kademeli olarak devreye alıyor olacağız” dedi.
Alimoğlu son olarak şunları söyledi:
“Takviye eserleri önleyici ve gözetici sıhhatte kullanılan, bazen tedavi edici, bazen tedavi dayanak olarak üretilen ve tüketici sunulan eserler. Bundan kaynaklı olarak destek edici eserler formül edilirken pak içerikli olarak üretilmesi, eser etkileşimlerinin kıymetlendirilmesi ve kullanılan etken hususların sıhhat üzerine olumlu tesirlerini bilimsel kaynaklarla ve çalışmalarla desteklemek gerekiyor. Bu manada yola çıktığımız birinci günden beri bilimden uzaklaşmadan en yüksek kalite standartlarında eser üreterek tüketiciye sunuyor olmamız ve tüketicilerin bu eserlerden olumlu sonuçlar almaları bizim bu günlere gelmemizi sağladı.”
