By
FENERBAHÇE kuruluşunun 118’inci yıl dönümü ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübü ziyaret edişinin 107’nci yılını Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde düzenlenen merasimle kutladı.
Törene Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu, yönetim kurulu üyeleri, yüksek divan ve kongre üyeleri, amatör şubelerin sorumluları, atletler ve kulüp çalışanları katıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitler ve ebediyete intikal eden üyeler için hürmet duruşu ve akabinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan merasimin açılış konuşmasını Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu yaptı.
MOSTUROĞLU: DÜZGÜN Kİ FENERBAHÇELİYİZ, YAŞASIN SONSUZA KADAR FENERBAHÇE
Yüksek Divan Kurulu Lideri Şekip Mosturoğlu, “Yönetim Kurulu Üyelerim, Yüksek Divan Kurulu heyetimiz, Yüksek Divan Kurulu üyelerimiz, şura liderlerimiz, burada bulunan atletlerimiz ve ekranları karşısında bizleri seyreden Fenerbahçe ailesinin tüm fertlerini sevgi ve hürmetle selamlıyorum. Bu memnun günümüzde daima birlikte bir ortadayız. Bugün, Kulübümüzün 118. kuruluş yıl dönümüdür, kutlu olsun. 3 Mayıs Ceddimizin, Kulübümüzü ziyaret ettiği gündür. Atatürk kulübümüzü 3 Mayıs 1918’de ziyaret etmiştir. Yani kulübümüzün kuruluşundan tam 11 yıl sonra. Kulübümüz, Atatürk’ün açtığı yolda giden, O’nun unsur ve ihtilallerine bağlı bir spor kulübüdür. Tıpkı vakitte Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Bizler Ceddimizin kulübümüzü ziyaret ettiği bugünü bu yüzden kuruluş günümüz olarak kutlamaktayız. Kulübümüz var hayli bugünü kuruluş günü olarak kutlamaya devam edeceğiz. Ulu Fenerbahçe, sonsuza kadar var olsun” açıklamasını yaptı.
‘KULÜBÜMÜZ, 118 YILLIK ULU BİR ÇINARDIR’
Konuşmalarına devam eden Mosturoğlu, “1907 yılında Ziya Songülen, Ayetullah Bey, Necip Okaner, Asaf Beşpınar ve Enver Yetiker tarafından kurulan Kulübümüz, 118 yıllık ulu bir çınardır. Bu çınar ulu gövdesiyle Türk sporuna taraf veren, Türkiye’nin ve hatta ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’dür. Yarıştığımız spor branşlarında, ulusal tüm müsabakalarda, finallerin bir tarafında kesinlikle bizim atletlerimiz ve gruplarımız vardır. Bu gıpta edilecek durum övünerek söylemek isterim ki kulübümüzün bir geleneğidir. Milletlerarası yarışlarda da atletlerimiz ve ekiplerimiz ülkemizin gururu olmaktadır. Kulüp müsabakaları ve mili gruplarda atletlerimiz her yıl ülkemize en çok madalyayı kazandırma onurunu kulübümüze yaşatmaktadır. Bu muvaffakiyetler olimpiyatlara en çok atlet ile iştirak eden kulüp olmamızı sağlamış ve amatör sporlardaki ezici üstünlüğümüz bu halde taçlanmıştır. Her vesileyle tabir ettiğim üzere biz Fenerbahçeliler, asla yenilmeyi kabul etmeyiz. Fenerbahçe, uğraşın, isyanın, başkaldırmanın, direnişin ismidir. İstiklal Savaşı’nda da, 3 Temmuz destanında da bu ruh vardır. Bu ruh sürekli bizim duruşumuzu biçimlendirecektir. Bizler, Fenerbahçe’ye hizmet eden bireyleriz. Hepimiz faniyiz. Fenerbahçe ise ulu çınar halinde yücelen bir kurumdur. Yöneticiler, atletler, teknik adamlar… Kesinlikle bir ömrümüz var, sonunda gelip geçeceğiz. Lakin Fenerbahçe ebediyen baki kalacaktır. Jenerasyonları Fenerbahçeli yapan tüm eski atletlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bugün aktif olan atletlerimize da tıpkı yoldan yürüyerek yeni kuşakları Fenerbahçeli yapacak başarılarla dolu meslekler diliyorum. ‘Bizim için dönülmez tek yol Fenerbahçe’dir’ kelamını benimseyen bizler, bu uğurda bedel ödeyenleri, bu kulübü bizler için dönülmez kılan, manevi bedellerle yücelten tüm lider ve yöneticilerimizi, atletlerimizi, antrenörlerimizi şükran ve minnetle yad ediyorum. 118 yaşında olan kulübümüzü kaç yıllara taşıyacak taraftarımıza her kural ve şartta karşılıksız ve bitmeyen sevgileri ve sarsılmaz bağlılıkları için şükranlarımı sunuyorum. Uygun ki Fenerbahçeliyiz, yaşasın sonsuza kadar Fenerbahçe” diyerek kelamlarını tamamladı.
CAN GEBETAŞ: DOĞUM GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN
Fenerbahçe Futbol A. Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş konuşmasında, “Sayın Yüksek Divan Kurulu Liderim, Sayın Yönetim Kurulu Üyelerim, Kıymetli Fenerbahçe topluluğu ve değerli taraftarlarımız, hepinizi hürmet ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün çok özel bir gün; 3 Mayıs. Fenerbahçemizin doğum günü. 1907 yılında, tutkuyla ve sonsuz bir inançla atılan temellerin bugün 118’inci yılını kutluyoruz. Bu vesileyle, Fenerbahçemize gönül vermiş tüm üyelerimizi, atletlerimizi ve milyonlarca taraftarımızı yürekten kutluyorum. Fenerbahçe, kurulduğu günden bugüne sadece spor alanında elde ettiği başarılarla değil, birebir vakitte Türkiye’nin en büyük ve en tesirli sivil toplum kuruluşlarından biri olarak toplumumuzun sesi ve vicdanı olmayı başarmıştır. Tarih boyunca; ülkemizin toplumsal problemlerine duyarsız kalmamış, eğitime, kültüre, sıhhate ve toplumsal sorumluluk projelerine takviye vermiştir. Unutmamalıyız ki, bu kulüp yalnızca alanlarda kazanılan kupalarla değil, toplumun kalbinde yarattığı değişimle büyümüştür ve giderek de büyümektedir. Doğum günümüz kutlu olsun! Kıymetli Fenerbahçeliler; 3 Mayıs tarihinin kuruluş yıl dönümümüz olarak kabul edilmesi, Ulu Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü ziyaret ettiği gün olmasındandır. Bu ziyaretle Atatürk, sporu sırf bir rekabet aracı değil, milletin bahtını değiştirecek bir şuur ve direniş olarak tanımladı. Böylece o gün; Fenerbahçe’nin bahtı de çizildi; Cumhuriyet kıymetlerine ve Atatürk prensiplerine sonsuza kadar bağlı kalmak. Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyareti, 1. Dünya Savaşı sonunda periyodun şiddetli kaidelerinde gerçekleşti. O gün, Ulu Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk, şimdi 11 yaşında olan kulübümüzün genlerine cüret ve direnişi kodladı. Üzerinden bir asır geçmiş olsa da Fenerbahçe, tekraren kendisine karşı kurulan kumpasları boşa çıkarmayı başardı. Kelam konusu vatan olduğunda, Fenerbahçe olduğunda, çaba etmekten bir an olsun geri durmadı. O devirde işgalci güçlere karşı cesurca başkaldıran ve kapatılma tehdidine karşın asla geri adım atmayan Fenerbahçe, 92 yıl sonra okyanus ötesinden yapılan hücumlara karşı tekrar kalkan oldu, kulübüne ve ülkesine dimdik ayakta kalarak sahip çıktı. ve bu yüzden, Fenerbahçe yalnızca bir spor kulübü değil; bir direnişin, bir onurun, bir inancın ismidir. ‘Neden Fenerbahçe yıkılmaz?’ derseniz işte bu sebepledir. Bugün, Cumhuriyetimizin ve çağdaş Türkiye’nin en güçlü sembollerinden biri olan kulübümüz, Atatürkçü çizgisinden hiçbir vakit ödün vermemiştir, bundan sonra da vermeyecektir. Çağdaş, laik, demokratik bir Türkiye’nin savunucusu olan Fenerbahçe, gençlerimize Atatürk’ün mirasını aktarmakta, onları dünya standartlarında başarılı atletler ve bireyler olarak yetiştirmektedir. Bu duruşumuz, kulübümüzün sonsuz gücünün ve saygınlığının temel kaynağıdır. Değerli Fenerbahçeliler, Konuşmamın sonuna gelirken, sizlere geçtiğimiz yıl vizyona giren “Zaferin Rengi” sinemasını hatırlatmak isterim. Lütfen bir an düşünün ve hatırlayın: Atatürk’ün kulübümüzü ziyaret ettiği o sahnelerin canlandırıldığı anı izlerken neler hissettiniz? Sahnenin her saniyesinde, Ceddimizin gurur dolu bakışları gözlerimizi doldururken, yüreklerimiz “İyi ki Fenerbahçeliyiz” diyerek çarpmadı mı? İşte o sahne, tarihi ve bugünün hislerini birbirine karıştırarak hepimizi bir kere daha bu büyük sevdanın modülü olmanın eşsiz gururuyla buluşturdu. Kulübümüzün kuruluşunun 118. yılını ve Atatürk’ün tarihi ziyaretini kutlarken gururumuzu, sevincimizi ve coşkumuzu bir sefer daha en yüksek sesle söz ediyoruz” diye konuştu.
DENİZ ARPAT: FENERBAHÇELİ OLMAK ULUSAL PAHALARI SAHİPLENMEK DEMEKTİR
Yöneticilerin akabinde kürsüye çıkan Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi optimist atleti Deniz Arpat yaptığı konuşmada, “Fenerbahçeli olmak yalnızca bu kulüp çatısı altında spor yapmak değil, birebir vakitte bir duruşa sahip olmak, ülkesinin ulusal kıymetlerini sahiplenmek ve bir aile olmak demektir” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün müsaadeden yürüyen bu kulübün atleti olmanın haklı gururundan da bahseden genç sportmen, her platformda Fenerbahçe’yi en düzgün biçimde temsil etmeye çalıştıklarının altını çizdi.
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN: FENERBAHÇE TARİHİ BOYUNCA KUVA-Yİ ULUSALA RUHUNA SAHİP OLMUŞTUR’
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Kulübün Tarih Danışmanı, Tarihçi-Akademisyen Prof. Dr. Vahdettin Engin kelam aldı. Konuklara seslenen Engin, 3 Mayıs’ın ehemmiyetine vurgu yaptı. Tarihi süreç içerisinde Fenerbahçe ve Atatürk’ün yolunun kesiştiği anlar olduğunu aktardı. Atatürk’ün Kulübü ziyaret edişiyle tüm Fenerbahçelilerin gurur duyduğuna değinen Prof. Dr. Vahdettin Engin, 3 Mayıs günü yaşananları tarihi perspektif içerisinde konuklarla paylaştı. Kronolojik bir biçimde geçmişten bir ekip bilgiler aktaran Engin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kulüp hatıra defterine yazdığı sözleri bir kere daha okudu. Fenerbahçe’nin büyüklüğünün yalnızca kupalardan ibaret olmadığını ve bunu anlamak için de Fenerbahçeli olmak gerektiğini söyleyen Vahdettin Engin, “Fenerbahçe tarihi boyunca Kuva-yi Ulusala ruhuna sahip olmuştur. Bu ruhu yaşatma hala devam etmektedir. Ne keyifli ki Fenerbahçeliyim diyene” biçiminde kelamlarını noktaladı.
