By
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, ” Dünya, çok radikal bir değişimin doğum sancılarını çekiyor. Bir türlü tahlile kavuşturamadığımız savaşlar, çatışmalar ve istikrarsız süreçler bu hadiselerin kaçınılmaz olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor. Şayet bu berbat gidişi bilakis çevirmek istiyorsak birliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi yüceltmek mecburiyetindeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ‘Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Yarışması’ programında konuştu. Erdoğan, ödül alanları tebrik ederek, “Yarışmaya ülkemizin yanı sıra Bahreyn, Endonezya, Fas, İran, Malezya, Mısır ve Tanzanya’dan katılan 15 yarışmacımızın her birini canıgönülden tebrik ediyorum” dedi.
‘BİRLİĞİMİZİ YÜCELTMEK MECBURİYETİNDEYİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam coğrafyasının özellikle son iki asırdır pek çok atağın, ‘böl, parçala, yönet’ anlayışı etrafında kurgulanan sinsi planların gayesi yapıldığını belirterek, “Kimi vakit etnik ve mezhebi kimi vakit da kültürel farklılıklarımız bu hain planların tam da merkezine yerleştirildi. Tam 200 yıldır ortamıza örülen duvarlar, bizleri maalesef günden güne birbirimizden uzaklaştırdı. Bu duvarların tuğlaları nifakla, nefretle, husumetle yükseltildi. Bu duvarların çizdiği hudutlar önümüze sürekli bir mani olarak çıkartıldı. Çok yakın bir geçmişe kadar dünyaya nizam veren güzelliğin, adaletin ve faziletin merkezi olan İslam beldeleri bugün ne yazık ki eski gücünde değil. Aramızdaki vahdet, uhuvvet ve muhabbet şuuru üzülerek söylüyorum; istek ettiğimiz düzeylere bir türlü erişemiyor. Halbuki bugün dünya, çok radikal bir değişimin doğum sancılarını çekiyor. Bir türlü tahlile kavuşturamadığımız savaşlar, çatışmalar ve istikrarsız süreçler bu hadiselerin kaçınılmaz olduğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor. Şayet bu berbat gidişi bilakis çevirmek istiyorsak birliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi yüceltmek mecburiyetindeyiz. Kısır gündemler ve yapay tartışmalar eliyle bizi yolumuzdan alıkoymayı amaçlayan global güçlere geçit vermeden, üzerimizdeki meyyit toprağını bir an önce atmak zorundayız” diye konuştu.
‘ARAMIZDAKİ DUVARLARI KALDIRACAĞIZ’
Erdoğan, İslam coğrafyasının birlik şuuruyla hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Bu azim tablonun ortaya çıkmasında İslam coğrafyası olarak bizim hiç hissemiz yok mu? Yaşadığımız zorluklar, sınamalar karşısında birbirimize daha sıkı kenetlenemez miydik? El ele verip daha adil, daha müreffeh bir dünyayı daima birlikte inşa edemez miydik? Barışı, huzuru, güvenliği yer yüzünde hakim kılamaz mıydık? Geçmişten gerekli dersleri çıkarıp, geleceğe çok daha sağlam adımlarla yürüyemez miydik? Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Somali’de, Sudan’da, Lübnan’da daha pek çok yerde çekilen acıları indiremez miydik? Ecdadın mirasına sahip çıkarak medeniyetimizi yine dünyanın en yüksek düzeyine getiremez miydik? Bu sorular hiç elbet çoğaltılabilir. Lakin, sorular farklı olsa da yanıtların daima tıpkı olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, zararın neresinden dönsek bizim için kardır. Aramızdaki bağları güçlendirmemiz, Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılmamız, ruh ve gönül birliğimizi yeni baştan tesis ve tahkim etmemiz koşuldur. Bunu başardığımız takdirde, Allah’ın müsaadesiyle, hiçbir güç önümüzde duramayacaktır. Gelinen noktada, önümüzde çok fazla alternatif bulunmuyor. ya aslımıza dönecek, köklerimize sarılacak, bize güç veren asli değerlerimizle aramızdaki duvarları kaldıracağız ya da yapamadıklarımız için nedamet getirmeye devam edeceğiz. Bizi ve bölgemizi sürükledikleri girdaptan inanın öbür türlü çıkamayız. Bu bakımdan hem kendi içimizde hem memleketler arası platformlarda tam bir birlik şuuruyla hareket etmekten diğer yolumuz yoktur. Bize giydirilen bu gömleği artık yırtıp atmak mecburiyetindeyiz. Bunu da er ya da geç yapacağımıza bütün kalbimle inanıyorum” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, “İslam dünyası olarak sancılı periyotlardan geçiyoruz. Bölgemizdeki çatışma ve savaşların gerisi arkası kesilmiyor, mazlumların çığlıkları hepimizin yüreğini kor ateş üzere dağlıyor ancak bütün bunlara karşın umudumuzu asla kaybetmiyoruz. İman varsa imkanın da olduğunu pek âlâ biliyoruz” dedi.
