By İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, “Yeni anayasa isteyenler esasen Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Burası demokratik bir Cumhuriyet olmasa bunu talep edenler Türkiye Büyük Millet Meclisinde olmaz. Ortak vatandan bahsediyorlar, burası hepimizin ortak vatanı.” dedi.
Dervişoğlu, partisinin Adana Vilayet Başkanlığını ziyaretinde, “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili rastgele bir bilgi almadıklarını söyledi.
Milletin de süreçle ilgili bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, “Yeni anayasa isteyenler aslında Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Burası demokratik bir Cumhuriyet olmasa bunu talep edenler Türkiye Büyük Millet Meclisinde olmaz. Ortak vatandan bahsediyorlar, burası hepimizin ortak vatanı. Ortak vatan ve demokratik Cumhuriyet kavramlarının, bu kavramları ortaya atanlar tarafından açıklanması lazımdır.” diye konuştu.
Adana Çiftçiler Birliği ziyareti
Daha sonra Adana Çiftçiler Birliği’ni ziyaret eden Dervişoğlu, burada üreticilere yaptığı konuşmada, gerçek siyasi şahsiyetlerin, hakikat ayak izlerine basa basa merkez sağı tekrar inşa etmeye çalışacağını anlattı.
Siyasette daha evvel “bir meslek planı yapmadığını” lisana getiren Dervişoğlu, şunları kaydetti:
“Böyle bir süreçte omuzlarıma bir yük yüklenmişse bu yükün ardında Cenabıallah’ın bir buyruğu olduğu kanaatini taşıyorum. Türkiye’nin bu sürecinde omzuma sorumluluk olarak değil, buyruk olarak da yüreğime yüklenmiş bu sorumluluğu taşıma iradesini milletle birlikte sürdüreceğiz inşallah. Babasız kalmış siyasete Süleyman Demirel’den sonra baba olmak kolay değildir lakin Adana çiftçisini çoraktan kurtarmak, onun hakikat ayak izlerine bakarak mümkündür. Özal’ın ayak izlerine basarak Adana endüstrisini ayağa kaldırabilmek mümkündür. İnançları noktasında taviz vermeyen siyasi önderlerin, başta Necmettin Erbakan Hoca Efendi’nin ve Alparslan Türkeş’in doğrularıyla yeni bir siyaset inşa edebilmek mümkündür. Öteki adam aramaya gerek yok. Mustafa Kemal ve Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet’i dünden bugüne taşıyan değerli şahsiyetlerin iradeleri ve ayak izleri bize kâfi. Bu çocuk, ‘bizim çocuk’ derseniz bu iş biter.”
