By Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Dünya Tohumculuk Kongresi’nde yaptığı konuşmada, global gelişmelerin tesiriyle ziraî üretimin artık yalnızca ekonomik değil, tıpkı vakitte stratejik bir sıkıntı haline geldiğini vurguladı. Milletlerarası Tohum Federasyonu’nun (ISF) mesken sahipliğinde gerçekleşen kongrede Yumaklı, tarımın dünya genelinde giderek artan bir değer kazandığını belirtti.
Bakan Yumaklı, “Sanayi, ticaret ve global tedarik zincirini etkileyen yeni normaller; pandemi, iklim krizleri, ekonomik çalkantılar, doğal afetler ve bölgesel çatışmalar üzere ögelerle daha da barizleşti. Bu durum, ülkeleri ziraî üretim siyasetlerinde daha içe dönük ve müdafaacı hale getirdi” dedi.
TARIM SİYASETLERİNİN DÖRT TEMEL AYAĞUI
Yumaklı, bu yeni periyodun tarım siyasetlerini şekillendiren dört temel başlıkla öne çıktığını söyledi: Sürdürülebilir üretim, dijitalleşme ve teknolojiyle entegrasyon, AR-GE odaklı verimlilik ve aile işletmelerinin güçlendirilmesi. Bu dört ögenin besin arz güvenliğinin teminatı olduğunu söz etti.
Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2050 öngörülerine de atıfta bulunan Bakan, dünyada artan nüfusla birlikte besin muhtaçlığının daha da yükseleceğine dikkat çekerek, “Tohumculuk, bu sürecin merkezinde konumlanıyor. Besin zincirinin birinci halkasını oluşturan tohum bölümü, stratejik önceliğimizdir” sözlerini kullandı.
TÜRKİYE, TOHUMDA BÖLGESEL GÜÇ OLUYOR
Tohumculuk bölümünü devlet siyaseti haline getirdiklerini lisana getiren Yumaklı, “Son 23 yılda bu alanda büyük ara katettik. Türkiye’de tohumculuk alanında faaliyet gösteren firma sayısı 1.117’ye ulaştı; bunların %94’ü yerli şirketler. Sertifikalı tohumluk üretimimiz 9 kat artarak 1,3 milyon tona, fide ve fidan üretimimiz ise 46 kat artarak 186 milyon adede çıktı” dedi.
Ata Tohumu Projesi kapsamında lokal tohum çeşitlerinin tescillendiğini ve müdafaa altına alındığını belirten Yumaklı, iklim krizine karşı geliştirilen kuraklığa ve soğuğa sağlam yeni tohum çeşitlerinin de çiftçilerin kullanımına sunulduğunu aktardı. Türkiye’nin bugün prestijiyle 103 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirdiğini ve bu ihracatın 340 milyon doları bulduğunu söyledi.
GEN BANKALARI, TOHUM HAFIZASINI KORUYOR
Türkiye’de kurulu 2 büyük tohum gen bankasında yaklaşık 122 bin farklı tohum malzemesi koruma ediliyor. Bunun yanı sıra 18 gen merkezinde 107 cinse ilişkin 10 bini aşkın canlı örneğin korunduğunu belirten Yumaklı, bu altyapının sırf Türkiye’nin değil, gereksinim duyan ülkelerin de ziraî üretimine katkı sunduğunu vurguladı.
TOHUMCULUK, ŞURADA STRATEJİK ÖNCELİKTE
Tarım ve Orman Şûrası’nda tohumculuğun tüm taraflarıyla ele alındığını hatırlatan Yumaklı, tohum konusunda yalnızca bir değil, 8 farklı çalışma kümesinin oluşturulduğunu kaydetti. Bu kapsamda 5 ana amaç ve 48 stratejik adım belirlendiğini söz etti.
Bu maksatların başında, tohum sıhhati tahlillerinin geliştirilmesi, sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaştırılması, kayıt dışı satışların engellenmesi, tohumculuk işletmelerinin sanayi statüsü kazanması ve yüksek yerlilik oranına sahip çeşitlerin artırılması geliyor.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİNDEN DAYANAK MESAJI
Kongrede konuşan Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Lideri Yıldıray Gençer, “Türkiye bugün 100’den fazla ülkeye tohum ihraç eden güçlü bir oyuncudur. Dünya artık bizi yakından takip ediyor” dedi.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Lideri Hacı Ömer Güler ise Türkiye’nin sadece üretim gücüyle değil, coğrafik avantajlarıyla da tohumculukta stratejik bir pozisyonda olduğunu vurgulayarak, kongrede alınacak kararların tüm dallara ışık tutacağına inandığını söyledi.
