By Türkiye Jokey Kulübü (TJK) At’la Terapi Merkezi’nin 10. yılı Veliefendi Hipodromu’nda çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Engelli çocukların eğitimleri için faaliyete geçen merkezin kuruluşunun kutlamalarına engelli çocuklar ve aileleri katıldı.
Hipodromda düzenlenen ve engelli çocukların Kafkas oyunu sergilediği aktiflikte yüz boyamadan dansa, oyunlardan müsabakalara kadar birçok aktivite gerçekleştirildi.
Alandaki aktiflik pasta kısmıyla sona ererken, çocuklar at yarışı hazırlıklarının yapıldığı alana götürülerek jokeylerle tanıştırıldı.
Çocuklar daha sonra atların yarıştan evvel gezdirildikleri “padok” denilen alana jokeylerle el ele çıktı.
Burada “Sevgi paylaştıkça büyür, imkansızlıklar ve pürüzler küçülür” pankartı açan çocuklar fotoğraf çekiminin akabinde erdem tribününe geçti.
TJK tarafından düzenlenen Engelliler Haftası Koşusu’nu tribünden izleyen çocukların epeyce heyecanlı oldukları görüldü.
“Bluemoon” isimli 8 numaralı atın kazandığı yarışın akabinde onur tribününde Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel ile Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Başkanı İsmail Kemal Gürleyik’in de iştirakiyle düzenlenen merasimde, at sahibi Aydın Üstündağ’ın kupası, engelli çocuklar tarafından takdim edildi.
Etkinlikte basın mensuplarına konuşan At’la Terapi Merkezi sorumlusu ve Apranti Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Bercis Merdanoğlu, engelli raporu bulunan ve atla terapi alabileceğine dair raporu olan tüm çocuklara merkezde eğitim verdiklerini söyledi.
Merdanoğlu, atla terapinin serebral palsi teşhisli çocuklara kas gelişimi ve istikrar sağladığını, otizmli çocukların duyu bütünlüğü ve yükseklik korkusunu giderdiğini, başka çocukların ise telaşlarını düşürdüğünü aktardı.
Çocukların atla terapiden sonra özgüvenlerinin geliştiğini bildiren Merdanoğlu, “Bu özel çocukların toplumsal manada bir şeyler yapabiliyor olması kendilerine olan özgüvenlerini geliştiriyor. Hayatlarında birçok sorunu kendi başlarına hallettiklerini görüyoruz. Çocuğun buraya gelmek için itina göstermesi, kıyafet giymesi, şahsî bakımını yapması hayatını sisteme sokuyor. Türkiye’de 7 hipodromumuzdaki atla terapi merkezleri fiyatsız hizmet veriyor.” tabirlerini kullandı.
Serebral palsi teşhisli oğlu Emre Akyol ile birlikte aktifliğe katılan anne Kübra Akyol, çocuğunun 5 yıldır At’la Terapi Merkezi’nde eğitim aldığını söyledi.
Oğlunun hayvanları çok sevdiğini söz eden Akyol, “At kılının bu mani kümelerine çok uygun geldiğine dair bilimsel açıklamalar geldi bize, biz de müracaatta bulunduk. Emre cet binmeyi çok seviyor, at üzerinde fizikî pürüz durumu olduğu için istikrar sorununu çok hoş çözdü. Buraya severek geliyor.” formunda konuştu.
Çocukları Yunus Emre ve Adem Demirez’i aktifliğe getiren anne Melek Demirez, “Yunus Emre buraya at terapisine geliyor. Çok mutluyuz. İki çocuğum da bedensel engelliler. Doktora gittik, at terapisinin bize uygun olduğunu söyledi. Çocuğun ufaklığından beri gelip gidiyoruz. İstikrar sorununda, kalçasının hareketlenmesinde çok işe yaradı.” dedi.
Oğlu Yusuf Emre Nalbant ile birlikte aktifliğe katılan baba Cem Nalbant ise haftada bir gün çocuğunu at bindirmeye getirdiğini söyledi.
Baba Nalbant, oğlunun cet binmekten çok keyif aldığını lisana getirerek, “İlk başta inanılmaz utangaçtı, cet yaklaşmıyordu, binmek bile istemedi. İkinci üçüncü seanstan sonra artık çok rahatlıkla neredeyse tek başına binip, kendisini eyerden kaldırmaya kadar gitmeye başladı. Bağlantı noktasında çok uygunuz.” sözlerini kullandı.
