By Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanlığınca 9 Mayıs Avrupa Günü münasebetiyle İstanbul’da resepsiyon düzenlendi.
Beşiktaş’taki resepsiyona AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve yabancı misyon temsilcileri ile birçok davetli katıldı.
Resepsiyonda konuşan Ossowski, İstanbul’un Avrupa’nın kadim kentlerinden biri olduğunu hatırlatarak, bu tarihi kentte bulunmanın her vakit bir ayrıcalık olduğunu söyledi.
Konuşmasına İstanbul’un tarihi ve kültürel kıymetine değinerek başlayan Ossowski, İstanbul’un Avrupa tarihi içindeki rolüne vurgu yaparak, “Bu kent hem tarihi hem kültürel olarak Avrupa’nın ayrılmaz bir kesimi.” dedi.
AB’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve direkt yabancı yatırımcısı olduğunu kaydeden Ossowski, “Ticaret bağlarımız istikrarlı ve karşılıklı yarara dayalı. Gümrük birliğinin güncellenmesi bu ilgiyi daha da ileriye taşıyacak.” tabirlerini kullandı.
Türkiye ile münasebetlerde tekrar olumlu bir gündem yakalandı
Büyükelçi Ossowski, Türkiye ile AB ortasındaki alakalarda uzun müddettir beklenen “olumlu gündemin” yine yakalandığını ve bu ivmenin siyasi kararlılıkla desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin hala vize serbestisine sahip olmayan tek aday ülke olduğuna işaret eden Ossowski, bu bahiste sıkça sorularla karşılaştığını ve bu durumdan hüzün duyduğunu aktardı.
Ossowski, kısa vadede çok girişli ve uzun periyodik vizelerin kolaylaştırılması tarafında çalıştıklarını kaydederek “72 kriterin 66’sı tamamlandı. Geriye kalan 6 kriterin tamamlanması için AB olarak Türkiye ile tekrar diyalog kurmaya hazırız.” biçiminde konuştu.
Büyükelçi Ossowski, ayrıyeten, Türkiye’nin AB üyeliği gayesi doğrultusunda Kopenhag kriterlerine bağlı kalmasının ehemmiyetini yineledi.
Ossowski şöyle konuştu:
“Ticaret hacmimiz yılda yaklaşık 200 milyar avro seviyesinde. Bu alakanın daha da derinleşmesi için temmuz ayında yüksek seviyeli bir ticaret diyaloğu daha gerçekleştirilecek.”
Türkiye’nin jeopolitik rolü takdir ediliyor
Ossowski, Türkiye’nin bölgesel krizlerde de üstlendiği diplomatik rolün AB tarafından dikkatle izlendiğini söz etti.
Türkiye’nin diplomasi alanındaki yapan rolünü öven Ossowski, Karadeniz Tahıl Koridoru Mutabakatı, savaş ve kriz bölgelerinde esir takasları üzere teşebbüslerde Türkiye’nin değerli bir diplomatik aktör olarak hareket ettiğini belirtti.
Ossowski, Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne bağlı kalarak savaş gemilerinin boğazlardan geçişine müsaade vermemesinin de memleketler arası hukuk ve istikrar açısından değerli olduğunu lisana getirdi.
Rusya- Ukrayna Savaşı memleketler arası tertibe tehdit
Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşın yalnızca Avrupa’yı değil, tüm memleketler arası sistemi tehdit ettiğini aktaran Ossowski, Gazze’deki insani krize de değinerek “Sivillerin korunması memleketler arası insancıl hukukun temelidir. AB, orantılılık unsuruna ve sivillerin korunmasına öncelik verilmesi gerektiğini daima vurguluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İnsani yardımların ulaştırılmasının önündeki mahzurların kaldırılması gerektiğini belirten Ossowski, tüm aktörlerin memleketler arası hukuk çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.
