By
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Hep birlikte ekonomik pastanın adil bir formda dağıtılması için çaba edeceğiz. Birlikte Türkiye’yi daha ileri ufuklara taşıyacağız. Emeğin alın terini kutsal olarak bilmek, onun ötesinde emeğin akıl terini de kutsal olarak bilmek ve en düzgün halde onu kıymetlendirmek zorundayız” dedi.
TBMM Başkanlığı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Meclis Merasim Salonu’nda ‘Emekçilerle Buluşma’ programı düzenledi. Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve çalışma hayatının temsilcileri katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bütün işçilerin bayramını tebrik ederek, “Dünyanın çok ağır değişimlerden geçtiği süreçleri peşi peşine takip ederek bugünlere kadar geldik. Önümüzdeki periyodun yeni ve esaslı değişmelere vesile olacağı da aşikardır. Öncelikle bugünkü çalışma hayatını, yeryüzündeki ekonomik tertibi ve bundan sonraki süreçleri de etkileyen en değerli gelişmelerden ikisinin 1970’lerin başından itibaren çabucak hemen dünyanın her ülkesini etkilediğini biliyoruz. Bunlarda birisi yüksek teknolojilerin çok büyük bir süratle değişmeye başlaması bir oburu ise globalleşme süreçleriyle yeryüzündeki üretimden bunun dağıtımına kadar olan süreçlerin ve zincirlerin her birisinin değişimine vesile olan çok esaslı bir globalleşme sürecine şahit olduk. Bu süreçler ülkelerin siyasi yapılarını etkilediği üzere ekonomik sistemi etkiledi, öncelikli dalları farklılaştırdı, hiç elbet iş hayatına da çalışma hayatına da çok değerli kalıcı etkiler bıraktı. Kimi meslekler ortadan kayboldu, yeni meslekler ortaya çıktı” dedi.
‘GELİŞMELERİ YÖNLENDİREN ÜLKELERDEN BİRİSİ OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ’
Ekonomik süreçleri yöneten bir ülke olarak yola devam etmek gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Önümüzdeki süreçte bu zati tabiatıyla gelişen bu kıymetli global faktörlerin yanında bir de çok sıkça görmeye başladığımız ve giderek daha çok sık göreceğimiz bir kadro kriz ve kaos ortamlarının ortaya çıkaracağı siyasal ve ekonomik tesirleri de dikkate alırsak, bilhassa Türkiye üzere büyük imkan ve potansiyeli olan ülkelerde çalışma hayatının güçlü olmasının ne kadar değerli olduğunu bir sefer daha anlamış oluruz. Münasebetiyle biz bu çerçevede, işte görüyoruz; günümüzde gümrük tarifelerinin tekrar düzenlenmesinden bölgesel olarak transit geçiş yollarının yine tanımlandığı bir devrin içine giriyoruz. Bu hiç elbet yalnızca memleketler arası bağlantıları değiştirmeyecek. Ülkelerin ekonomik yapılarını iddialarımızın üstünde, tahminen şimdiden öngöremediğimiz birtakım değişimlerle karşı karşıya bırakacaktır. Bunun için bu gelişmelere hazırlıklı olmak, bu gelişmelerin önünde olmak, bu gelişmeleri yönlendiren ülkelerden ve ekonomilerden birisi olmak mecburiyetindeyiz” açıklamasında bulundu.
‘SAVUNMA SANAYİNDEKİ MÜHENDİSLERİNİN YAŞ ORTALAMASI 34’
Güçlü ve büyük Türkiye istikametinde amaçları gerçekleştireceklerini belirten Kurtulmuş, “Yeni periyodun ortaya çıkardığı bütün gelişmeleri yakinen takip edeceğiz ve pastamızı büyüterek büyüttüğümüz pastayı hakça paylaşmayı, adil bir halde paylaşmayı da kendimize görev telakki edeceğiz. Bugün emek yalnızca alın terinden ibaret değildir. Akıl terinden de bahsediyoruz. Yani entelektüel teknolojiler dediğimiz teknolojilerdeki gelişmeler; bu alanda ortaya konulan atılımların aslında bir ülkenin ekonomik yapısını nasıl etkilediğini de çok güzel biliyoruz. Türkiye’yle ilgili birkaç değerli konulardan birisi de bilhassa yüksek teknolojilerde son yıllarda gösterdiğimiz muvaffakiyetler ve ulusal savunma endüstrinde kaydetmiş olduğumuz uzaklıktır. Bir övünç olarak ortaya koymak lazım; Türkiye’nin savunma sanayindeki genç mühendislerinin yaş ortalaması 34’tür. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki savunma endüstrinde yaş ortalaması 51. Bu şu demektir; Türkiye’nin savunma sanayi çok daha gelişmeye açık, çok daha güçlenmeye açıktır” dedi.
‘ÖNEMLİ BİR İVME YAKALADIK’
Devletin dininin ‘adalet’ olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Devletin dini adalettir’ demek; devlet ekonomik pastayı da adil bir biçimde dağıtır demektir. Bunun için de daima bir arada ekonomik pastanın adil bir halde dağıtılması için gayret edeceğiz. Birlikte Türkiye’yi daha ileri ufuklara taşıyacağız. Emeğin alın terini kutsal olarak bilmek, onun ötesinde emeğin akıl terini de kutsal olarak bilmek ve en güzel formda onu kıymetlendirmek zorundayız. İnşallah Türkiye’nin önünün açık olduğuna inanıyorum. Türkiye bugünün sıkıntı global rekabet koşulları içerisinde Allah’ın müsaadesiyle dünyanın her yerinde herkesle rekabet edebilecek bir insan gücü potansiyelinde bir bilgiye, birikime ve deneyime sahiptir. Ben şahsen ülkemizin çok kıymetli bir dönüm noktasında olduğunu düşünüyorum. Kıymetli bir ivme yakaladık. Halkımızla toplumun farklı kısımlarıyla her alanda güçlü atılımları yapabilecek bir güce, kuvvete ve kudrete sahip olduğuna inanıyorum” tabirlerini kullandı.
BAKAN IŞIKHAN: HEDEFİMİZE ADIM ADIM İLERLİYORUZ
Bakan Işıkhan da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ederek, “Aziz milletimizin bizlere vazife verdiği günden bu yana, 23 yıldır emekçimizin, işçimizin hakkının korunması, her vakit öncelikli sorunumuz olmuştur. Türkiye bu mühlet zarfında toplumsal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük aralar katetmiştir. Ezilenin, mağdur edilenin, hak talep edenin, hukuk çabası verenin yanında yer alarak, emeğin istismarına müsaade etmedik. Bu sayede, geçmişte ihmal edilen sendikacılık ve işçi-işveren bağlantılarını düzenleyen toplumsal diyalog sistemleri, son 23 yılda aktif bir biçimde işletilebilmiştir. Öteki yandan, global salgından bölgesel savaşlara, global krizlerden doğal afetlere kadar birçok ülkenin kolay kolay altından kalkamayacağı hadiselere karşın tüm imkanlarını çalışanı, işçisi için seferber ederek taban fiyatta tarihi artışlar sağlayan tekrar hükümetimiz olmuştur. Bunun yanı sıra ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz doğrultusunda, işgücü piyasalarımızı geleceğe taşımak, milletimizin her ferdine daha fazla istihdam imkanı sunmak için tarihi adımlar attık. İşsizlik oranında, son 25 yılın en düşük düzeyine ulaşmayı başardık. Orta Vadeli Program amacımıza adım adım ilerliyoruz” dedi.
