By Fenerbahçe’nin eski teknik yöneticilerinden Werner Lorant, 76 yaşında hayatını kaybetti. 2002 yılında sarı-lacivertli grubun teknik yöneticiliğini üstlenen Lorant’ın o dönemki yardımcısı Engin Fırat, hem Alman hocayı hem de yaşanan süreci anlattı. Fırat, Lorant’ın güçlü ve göründüğünün tersine sert bir insan olmadığını lisana getirdi. Galatasaray’ı 6-0 mağlup ettikleri maçın akabinde sarı-kırmızılı gruptan daha fazla kendilerinin şok olduğunu kaydeden Engin Fırat, kimsenin bu türlü bir sonuç beklemediğini belirtti.
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fenerbahçe’nin eski teknik yöneticilerinden Werner Lorant’ın, sarı-lacivertli ekipteyken yardımcısı olan Engin Fırat, Alman çalıştırıcıyı anlattı.
“Lorant ile berabere âlâ vakitler geçirdik”
Werner Lorant’ın çok güçlü bir karakter olduğuna dikkat çeken Engin Fırat, “Çok sevdiğim bir insandı, ani bir haber oldu benim de haberim yoktu hastalığından. Maalesef hayatın bir kesimi ölümdür, hepimizin kabul edeceği bir şey. Nitekim onunla birlikte güzel vakitler geçirdik. Dışarıdan göründüğü üzere o sert kişilik değildi tam karşıtıydı. Çok gülmeyi, latife yapmayı seven nitekim her ortama ahenk sağlayacak küçük çocuklarla oynayacak bir adamdı. Kendisi ile ilgili olumlu kanılarım ve anılarım var. Âlâ ki vardı diyorum” diye konuştu.
“Lorant’ın başarısız olduğunu söyleyenlere yalnızca gülüyorum”
Lorant’ın fiziki futbola dayalı oyun anlayışını benimseyen bir teknik yönetici olduğunu lisana getiren Fırat, “Fenerbahçe’de bir arada çalıştığımız devirde de kadro ikinci sıradaydı. Onu beşerler unutmasın. O dönem biz ayrıldıktan sonra az kalsın küme düşme durumuna bile geliyordu unutmasın beşerler. Lorant’ın başarısız olduğunu söyleyenlere yalnızca gülüyorum. Zira herkes tarihi biraz değiştirmeye çalışıyor. Lakin gerçekler ondan sonra gelen hocaların yaptıkları ile ortada. Ben Lorant’ın o sene grubu şampiyon yapabileceği durumda olduğunu düşünüyorum. Olmadı. Dediğim üzere eski periyot biçimlerinden bir hocaydı natürel bu da bu periyotlar için geçerli değil. O devirler değerli muvaffakiyetler elde ettiğini düşünüyorum. Yalnızca 6-0’lık maç değil, Bursa ve Ankaragücü maçlarındaki çok önemli galibiyetler de var. Ben yeterli işler yaptığını düşünüyorum. Sonrasında Sivas’ta da yeterli işler yaptığımızı düşünüyorum. Ben ayrıldım tek başıma hocalığa devam edeceğim diye o da kısa bir müddet Kasımpaşa’da yer almış ve orada başarısız olmuştu. Genelde mesleğine baktığınızda ise çok değişik bir mesleğe sahiptir. Yalnızca Türkiye’den bahsetmiyorum Almanya’da da unutulmayacak bir isim. O sertliğiyle tahminen teknik yönetici olarak en fazla para cezası gören hocaydı Almanya’da. Gülüyorum lakin kendisi de yaptıklarına gülüyordu. O sertliğin gerisindeki beşerle tanışmış olsaydınız Lorant ile ilgili niyetiniz çok farklı olurdu” cümlelerine yer verdi.
“Galatasaray’dan fazla biz şoka girmiştik”
Fenerbahçe’nin, Galatasaray ile 2002 yılında oynadığı ve sarı-lacivertli takımın 6-0 galip geldiği uğraş hakkında konuşan Engin Fırat, “Bu 6-0’lık maçtan sonra ben birkaç sefer söylemiştim ve ‘biz hakikaten şoka girmiştik’. Galatasaray’dan fazla biz şoka girmiştik, kimse bu türlü bir şey beklemiyordu. Maçtan sonra da yatmaya gitti hiçbir şey olmamış üzere. Değişik bir karakterdi hiçbir şeyi büyütmeyen, tıpkı vakitte küçümsemeyen ayağı daima yere sağlam basan futbolu seven bir insandı. Hayatında futbol dışında bir şey olduğunu da söyleyemem. Fenerbahçe tarihine geçmiş biri” sözlerini kullandı.
“Bizden sonra grubun önüne gelene yenildiğini unutmayalım”
Farklı Galatasaray galibiyetinin akabinde Fenerbahçe’nin tertibinin bozulup bozulmadığı tarafında gelen soruyu Teknik Yönetici Engin Fırat, “Biz grubu düzgün bir düzeyde bıraktık. Lorant hocanın dış görünüşü sert, medyayla da ortası âlâ değildi. Ancak medyanın da o vakit gerçekleri yazmadığını düşünüyorum. Zira bütün olayları Lorant’a yüklediler. Hepsi de palavra ve kendisi ile alakası yoktu. En büyük sıkıntı Ortega’ydı. Bizden sonra ayrıldı birçok şey de sonradan oldu. Son senede Oğuz Çetin kadrodan ayrıldıktan sonra alt yapıdan bir isim gelmişti. Bizden sonra ekibin önüne gelene yenildiğini unutmayalım” biçiminde yanıtlandırdı. – İSTANBUL
