By Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medyada kimi öğretmenlere ve okul yöneticilerine ilişkin olduğu argüman edilen paylaşımlara ait, “Toplumca taraf olmayacağımız bir paylaşımı olan bir arkadaşımız varsa biz esasen bununla ilgili gereğini yaparız. Onun bırakın o okulda, Bakanlığın rastgele bir okulda öğretmenlik yapmasını da dilek etmeyiz.” dedi.
Bakan Tekin, Çapa Fen Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Güncel Gelişmeler Işığında Türk Eğitim Tarihi Paneli’nin akabinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Güzel bir aktiflik için burada olduklarını belirten Tekin, “Eğitim tarihimizin değerli referans kaynaklarını yayınlama sürecine başladık. İkincisi önümüzdeki hafta bizim için kıymetli bir hafta. 23 Nisan’ın içinde bulunduğu hafta ve biz okullarımızın ulusal egemenlik kavramıyla bir arada çocuklarımıza bayram olarak ikram edilen bu anın, okullarımızda hem ulusal egemenlik kavramını hem demokrasi kültürünü hem de çocuklarımız için hayal ettiğimiz gelecek algısının oturması açısından dolu dolu geçmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Tekin, kimi öğretmenlere ve okul yöneticilerine ilişkin olduğu argüman edilen, toplumsal medyada yayılan manzaralara ait bir soru üzerine, bu sürecin bir siyasi parti tarafından manipüle edilme eğilimine girdiğini söyledi.
Kendi siyasal gündemlerinin manipüle edilmesini isteyen şahıslar ve siyasi kümelerin tartışmaları çocukların içinde bulunduğu eğitim yuvalarına aksettirecek büyük bir yanlışın içine girdiklerini lisana getiren Tekin, “Bu, eğitimimiz açısından da demokrasi kültürümüz açısından da insan hakları açısından da büyük bir yanlış. Ben bütün siyasetçilerimizi bu manada demokrasi kültürümüze, temel hak ve hürriyetlere sahip çıkmaya, sorumluluklarının şuurunda olmaya ısrarla davet ediyorum.” diye konuştu.
Bakan Tekin, bundan sonra “Özel Program ve Proje Uygulayan Okullar”da öğretmenlerin yer değiştirme sürecinin manipüle edilmeye başlandığını söz etti.
Öğrencilerin ve öğretmenlerin geçen hafta bu manada kullanılmaya çalışıldığına dikkati çeken Tekin, “Öğretmen arkadaşlarımıza ben hakikaten teşekkür ediyorum. Bu oyuna gelmediler. Okullarımızı bu manada siyasi bir manipülasyonun aracı haline dönüştürmediler. Hepsine teşekkür ediyorum. Oradan sonuç elde edemeyince bu kere öbür bir şeye başladılar. Okullara yeni misyondan gelen öğretmen arkadaşlarımızın hem akademik birikimleriyle hem de ferdî hayatlarıyla hukukla bağdaşmayacak bir biçimde manipüle etmek üzere operasyonlara başladılar. Çok nitekim bu nezaketsiz, ahlaksızca bir tavır.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, 2 gündür kendilerine ulaşan, toplumsal medyadaki imgeleri incelediklerini belirterek şöyle devam etti:
“Daha bugün sabahleyin bir arkadaşımızla konuştuk. ‘Yemin, billah’ ediyorlar. Bahsi geçen toplumsal medya platformunda ‘Hesabım dahi yok.’ diyor. Fakat artık o denli bir sunuyorlar ki öğretmeninizin hesabının dahi olmadığı bir platformda, öğretmenimizin, benim asla tasvip etmeyeceğim, hiç kimsenin tasvip etmeyeceği bir paylaşımı olduğuna dair… Bu ahlaksızca bir şey. Hasebiyle kamuoyunu da bu hususta daha hassas davranmaya çağırıyoruz. Biz şunun altını ısrarla çiziyoruz; şayet bu hususta yanlışı olan bir arkadaşımız varsa, tasvip etmeyeceğimiz, toplumca taraf olmayacağımız bir paylaşımı olan bir arkadaşımız varsa biz esasen bununla ilgili gereğini yaparız. Onun bırakın o okulda, Bakanlığın rastgele bir okulda öğretmenlik yapmasını da dilek etmeyiz. Bunlar hepimizin hassas olduğu hususlar. Bu mevzuda bilhassa istirham ediyorum.”
“CHP’nin bu durumlara düşmesine sahiden üzülüyoruz”
Bu süreci bu hale getirenin CHP Genel Başkanı Özgür Özel olduğunu söyleyen Tekin, “Aslında Özgür Özel’e karşılık verecek bir durumun olduğuna inanmıyorum. Zira Özgür Özel benim gözümde bir karakter olmaktan çıktı artık. Ne dediği muhakkak olmayan, unsuru olmayan, bugün söyledikleriyle yarın söylediği ortasında bir tutarlılık olmayan bir karakter. Ona karşılık vermek istemem. Onunla ilgili bir şey söyleyeceğim artık lakin ancak asıl bu soruda burada karşılık verilmesi gereken şey Atatürk’ün koltuğunda oturan, Atatürk’ün makamı olarak kabul ettiğimiz CHP’nin bu durumlara düşmesine sahiden üzülüyoruz.” diye konuştu.
Bakan Tekin, CHP üzere bu ülkenin demokrasisinde ve cumhuriyetinde değerli yeri olan bir siyasi partiye nitekim ziyan veren bir lisan kullanıldığına işaret ederek, kendisinin Özel’i siyasi olarak hangi lisanla cevaplandıracağını bilemediğini söyledi.
“Karşımızda bir Özgür Özel profili yok. Yani siyasi niyetini ve çizgisini bildiğimiz, o çizgide istikametinde ısrarlı olan, o çizgide istikrarda olan, istikrarlı bir siyasi profil çizmiyor.” diyen Tekin, 31 Mart 2024’teki lokal seçimler öncesinde gündeme gelen “kent uzlaşısı”na ait soruya karşılık verdi.
Tekin, CHP’nin terörle iltisaklı olan yahut olduğu varsayılan kimi bireyleri kendi listelerinden aday gösterdiğini lisana getirerek şunları kaydetti:
“Fakat artık ‘Terörsüz Türkiye’ diye bir süreç başlatıldı. Bu sefer oyuncağı elinden alınmış çocuklar üzere, amalı ve fakatlı cümleler kullanmaya başladılar. Bunu nasıl izahat edeceğiz, nasıl anlamlandıracağız? Nereye oturtacağız bunu? yahut ‘Bundan birkaç ay evvel siyaset lisanını yumuşatmalıyız, normalleştirmeliyiz.’ diye ortaya çıktı. Lakin artık halkın oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına ve girdiği bütün seçimlerde başarılı olmuş, demokratik yollarla iktidara gelmiş bir cumhurbaşkanına cuntacı diyebilecek. Burada hangi Özgür Özel’den bahsedeceğiz yahut hangi Özgür Özel muhatap alınacak. Benim açımdan muhatap alınacak kişi değil. Ancak muhatap alınacak önemli makam CHP Genel Başkanlığı’dır. Münasebetiyle CHP Genel Başkanlığının bu açıklamaları yapması ve bu kadar tutarsız bir lisan kullanması Türk demokrasisi açısından da siyasal hayat açısından da trajikomik bir durumdur.”
