By İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, “En parlak öğrencilerimiz, gençlerimiz siyasete teveccüh göstermezse, toplumsal bilimlere teveccüh göstermezse o vakit siyasetin sonuçlarından şikayet etme hakkımız yok. ‘Bunu niçin bu türlü yaptılar, niçin bu türlü oldu?’ demeye hakkınız yok.” dedi.
Pendik Ömer Çam Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde “gençlik, sivil toplum ve meclis” temasıyla düzenlenen, “Ömer Çam Meclis 25” isimli simülasyon toplantının açılışında konuşan Erdoğan, öğrencilerin bu cins projelerde yer almasının değerli olduğunu söyledi.
Bilal Erdoğan, bu cins aktifliklerin gençlerin tertip, liderlik ve birlikte çalışma yeteneklerini güçlendirdiğini söz ederek, “Bir de öbür okullardan arkadaşlarıyla da birlikte yapılması ayrıyeten değerli. Zira hakikaten bir okulun içerisinde yapılan faaliyetlerin size kazandırdıkları farklı, öteki okulları davet ederek yaptığınız faaliyetler farklı. Ümit ediyorum ki öteki ülkelerden okullarla da bu cins faaliyetler yapmalısınız. Bunlar sizin ileride, dünya çapında işler yapacak beşerler olmanıza kapı aralayacak.” diye konuştu.
Türkiye’deki altyapıyla bir arada eğitim ve sıhhatle ilgili sunulan hizmetlerin kalitesinin dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet edecek seviyede olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ülkede yaşayan insanların vizyon ve hayallerinin Türkiye’den ibaret olmaması gerektiğini vurguladı.
Bilal Erdoğan, Sudan, Mısır, Irak, Suriye, İran, Afganistan ve Pakistan üzere bölge ülkelerinin devamlı huzursuzluk ve iç savaşlara maruz bırakıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Etrafında daima zayıf devletler olsun ki İsrail bölgenin geleceğini tayin edebilsin diye… Bunların bu türlü olduğunu İsrailliler her yerde söylüyorlar ancak bu bölge bizim bölgemiz. Biz de aslında bu türlü müdahalelere maruz kaldık. Bizde de 1980 darbesi oldu, ekonomik krizler oldu. Ta ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün bu darbe teşebbüslerini, ülkeyi istikrarsızlaştırma teşebbüslerini artık göğüsleyebilir hale gelinceye kadar. Yoksa bizim de muhtemelen Mısır, Irak, Suriye, İran üzere birkaç tıp karıştırılıp 15 bin dolarlık ulusal gelir düzeyine çıkmamıza müsaade verilmeyecekti. Türkiye de zayıf kalacak, Amerika’nın ağzının içine bakacak, İsrail’e nazaran durum alacak… Bu türlü bekleniyordu. Münasebetiyle daha da güçlü olmamız gerekiyor ki artık Türkiye’nin dışında da bu bölgedeki komşu, kardeş ülkelerin bu tıp taarruzlara karşı dirençli olmasını sağlamamız icap ediyor.”
Müslümanlar olarak bütün ümmetin kederleriyle dertlenen bir vizyonla dünyaya yaklaşılmasının gerektiğini kaydeden Erdoğan, bu mefkurelere yaklaşabilmenin reçetesinin güçlü bir ülke olmaktan geçtiğini lisana getirdi.
Bilal Erdoğan, Türkiye’nin yazgısını belirleyeceklerin en parlak bireylerin içinden gelmesi gerektiğini belirterek, “Ama en parlak öğrencilerimiz, gençlerimiz siyasete teveccüh göstermezse, toplumsal bilimlere teveccüh göstermezse o vakit siyasetin sonuçlarından şikayet etme hakkımız yok. ‘Bunu niçin bu türlü yaptılar, niçin bu türlü oldu?’ demeye hakkınız yok. Zira bu herkese açık bir alan.” sözlerini kullandı.
Türkiye’deki doğum oranlarının son yıllarda düşmesinin Türkiye’nin çözmesi gereken kıymetli bir güvenlik sıkıntısı olduğunu kaydeden Erdoğan, “Yeni bir demografik el bombası şu anda ortada. Şayet buna hazırlık yapamazsak, karşılayamazsak, anlayamazsak, ülke olarak sahiden kaybedeceğiz, zayıflayacağız, geriye gideceğiz. Gelecek sizin geleceğiniz, sizin yaşayacağınız gelecek. ‘Efendim, iktisat makûs, geçim külfeti var. Ondan çocuk yapılmıyor’ deniyor. Araştırmalar gösteriyor ki gelir seviyesi arttıkça çocuk sayısı azalıyor. Şayet o denli olsaydı varlıklı beşerler daha çok çocuk yapardı, yapmıyorlar.” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı da bu cins programları genelde hukuk fakültelerinin yaptığını söyledi.
Şamlı, bu toplantıların liselerde de yapılmasının umut verici olduğunu lisana getirerek, “Bana deseniz ki Batı medeniyetini üç sözle özetler misiniz? Sömürü, soykırım ve köleleştirme… Bugün de devam ediyor. Mademki dünyanın hali bu türlü, adalet nasıl gelecek? ya da hangi anlayışa sahip olanlar adaleti yerine getirecekler? Hiç tereddütsüz şunu söylüyorum: Hukuk sistemlerinin felsefi art planlarını da okuyan bir hukukçu olarak şayet kan gölüne dönen dünyamıza adalet gelecekse bunu sırf Müslümanlar yapabilir.” dedi.
Öğrenciler, 3 gün boyunca yasa tekliflerini tartışacak
Törene, Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız, İlçe Ulusal Eğitim Müdürü Ertan Saygın ile çok sayıda öğrenci katıldı.
İstanbul genelindeki 30’dan fazla liseden 120 öğrencinin katıldığı “Ömer Çam Meclis 25” isimli simülasyon toplantısında, 6 komitede siyaset ve toplum sorunları tartışılacak.
Öğrenciler, 3 gün boyunca üyesi oldukları partileri ve misyon aldıkları komiteleri kapsamında yasa teklifleri üzerine tartışmalar yapacak, değişiklik teklifleri sunacak.
Genel heyet oturumlarında oylamalara da katılacak öğrenciler, demokratik bir yasama simülasyonunu deneyimleme fırsatını elde edecek.
